bugün

entry'ler (297)

yalnızları mutlu eden şeyler

daha çok yalnızlık.

sizce sıfır nedir

artısı eksisi olmayan tek rakamdır. bu yüzden bütün rakamlar arasında sıfırı tutup çektiğinizde diğerlerini simetriğe sokar. önü de arkası da bir olandır.

mahfi eğilmez

ekonomiyi, kıraathanelerde konuşulduğu kadar boşta ve sadece iktisatçıların anlayabileceği kadar kalabalık bilgi yığını olmadığını, çok sade biçimde anlatan kişidir.

üç tarafı deniz olan ülkede yüzücü çıkmaması

ne gerek vardır; spor karın doyurmuyordur. * * *

sözlük yazarlarının hayalindeki arabalar

1955 model mercedes- benz 190 sl.

olu kadar sicak

beni gerçekten anlayabildiğini düşündüğüm ve bundan hiç de şüphe etmeyeceğim kişidir. insan bazen anlamak için yanlış yollara sapabiliyor olsa gerek ancak bu yoldan düze çıkabilmenin hiç bu kadar mantıklısını görmemiştim doğrusu. ve bir arkadaştan bu derece dürüstlük hissetmemiştim. iyi ki yerçekimli karanfil diye bir şiir yazılmış..

yazarların en çok ihtiyaç duydukları şeyler

müziktir.

fetih 1453

gösterim saatinin 14: 53 olmasında pek bir espri olmayan filmdir. ya da espriyi yanlış yerden almışlardır. 1453' te fethettiğimiz istanbul' a 2012 de film çekebiliyoruz. 20: 12 de yayınlasaydık daha çok şey anlatırdık sanki...

düşündüren anlar

--spoiler--
'' 1934 yılında soyadı kanunu çıktı, her türk kendine bir soyadı alacaktı. herkes kendi soyadını kendisi seçtiği için insanların bütün gizli aşağılık duyguları ortaya çıktı. dünyanın en cimrileri 'eli açık' , dünyanın en korkakları 'yürekli' , dünyanın en tembelleri 'çalışkan ' gibi soyadları aldılar. bir mektup yazabilecek zamanda ancak imzasını atabilen bir öğretmenimiz kendisine 'çevikel' soyadının almıştı. ırkçılığın yayıldığı günler olduğundan, özellikle türklüğü karışık olanlar ırkçılığı anlatan soyadlarını kapışıyorlardı. her türlü yağmada hep sona kaldığım için güzel soyadı yağmasında da sona kaldım. bana, ortada böbürlenebileceğim bir soyadı kalmadığından, kendime ' nesin' soyadını aldım. Herkes 'nesin' diye çağırdıkça ne olduğumu düşünüp kendime geleyim istedim. ''

aziz nesin.
--spoiler--

hissettiklerini hep içine atan kişi

dışarıdan güçlü gözüken kişidir. oldukça asil de durur aynı zamanda. ( hissettiklerini içine attığını zannedip dikkat çekmek isteyenlerden bahsetmiyorum. ) dışarıdan durduğu kadar güçlü olabilir bu kişi. ancak her şeyi içine atmak mümkün olmamakla birlikte elbette bir patlamışlığı vardır. düşündüklerini anlatacak insanlar bulamamıştır ya da düşündüğü insanı... düşünmekten ne hissedeceğini bilemeyebilir, karışıktır kafası. hatta belki de bilmediği bir şeyi içine attığından garip hissediyordur. öyle dedikleri gibi de içkiye bağlanma zorunluluğu da yoktur, ya da ciddi bir hastalığa yakalanması sonuç değildir illa. hissettiklerini acıya dönüştürmediği sürece insanın içi, hissettiklerini atabileceği en güzel yerdir. belki de hissettiklerini duyması gereken tek kişi kendisidir. bir parça kırılmışlık da olabilir, zaten kırılmayı bir kez attıysa içine artık hep hisseder durur içindekini...

aptal taklidi yapan zeki insan

hakiki aptal insandır.

türk milleti zekidir vs yüzde 60 ı aptaldır

söylendiği dönemlere göre hem haklı hem de yanlış bir genellemedir.
şimdiki zamanı ele aldığımızda, bedavacılık yahut beleş mal sözkonusu olduğunda zeki kesilip, ortaya iş çıktığında aptallıkla boy göstermektedirler.

yazarların hastası olduğu sesler

frank sinatra.

aynı anda iki üniversite okumak

ülkemizde üniversite okuyanların bir diploma daha olsun merakından yaptıkları eylemdir. asıl bölümleriyle alakasız olsa bile okumakta fayda bulurlar.* kişi kendini kağıtta ikinci kez yetiştireceğine, asıl alanında yetiştirse daha mantıklı bir eylemde bulunmuş olur kanımca. çift anadal programında iki üniversiteyi bir arada bitirmek daha iyidir. * *

bülent arınç ı anlayamamış nesil

bülent arınç ın önce kendini anlamasını bekleyen nesildir.

her şey hakkında konuşmak

muhabbete her şeyi katarak konuşmaktır.

gerekenler:

1- sağlam bir arkadaş ( sözkonusu arkadaş suspus olmayacak, genel kültür sahibi, laf, söz kesmeyecek, adam gibi dinleyip sadece karşı çıkmak için konuşmayacak, lafı uzatıp can sıkmayacak, mizah anlayışı kuvvetli, yerinde gülmeyi bilen, doğal ve katışıksız olması tercihimizdir. )
2- her şey derken onca şeyi konuşabilmek için zaman da lazım.
3- manzaralı, hoş bir mekan muhabbetçilerimizin çenelerini daha bir düşürecektir.
4- muhabbeti başlatacak bir konu.

kar yağınca kardan adamdan başka yapılabilecekler

bu yapılabilir mesela *
https://www.facebook.com/...46&type=3&theater

bugün seçim olsa atatürk ün kazanma ihtimali

oy kullanan cumhuriyet insanı olsaydı kazanırdı. kazanamasa bile gençliğe emanet ederdi yine cumhuriyetini. yaptığından da, yazdığından da bir şey anlayamamış gençliğe... ya da anlamak istememiş... * *

ugg tayt ve leopar desenli kıyafet giymiş kadın

kendini paris sokaklarında dolaşır sanan, halbuki paris i hiç görmemiş, ayrıca böyle bir modanın var olduğunu zanneden kadındır. kışın bir de deri eldiven takmaya çalışırlar. gerçeği olmayan louis vuitton çantalarıyla da kendilerini bir halt sanarlar. hadi ordan* * *

paul auster

ülkemizin demokrat olmadığı gerekçesiyle, türkiye' ye gelmeyi reddeden yazardır. olmaz demeyin sayın yazarlar bu da oldu. bir o kalmıştı lafı yemedik. * ancak bu sefer adam haklı diyeceğim. * madem trip atacaksın neden kitabını ilk türkiye' de basılmasına izin veriyorsun. demokrat yasalar bizim vatandaşları ilgilendirir. * * gel dedik de türk vatandaşı ol demedik ki.